Meme Rekonstrüksüyonu

Tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması sonrası yapılan meme rekonstrüksiyonu plastik cerrahinin en başarılı ameliyatlarından birisidir. Tıpdaki yeni teknolojiler sayesinde artık cerrahlar doğal bir memeye çok benzerlik gösteren bir meme oluşturabilmektedirler. Günümüzde bu ameliyatlar meme alınma ameliyatı (mastektomi) ile eşzamanlı olarak yapılabilmektedir. Böylelikle, hasta ameliyattan çıktığında yeni bir memeye sahip olmakta ve memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan da kurtulmaktadır.

Ancak akılda tutulmalıdır ki; mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu basit bir ameliyat değildir. Siz ve doktorunuz tarafından kararlaştırılacak bir çok seçenek mevcuttur. Aşağıda size ameliyat hakkında temel bilgiler verilmektedir; ameliyat zamanı, nasıl yapıldığı, ve ne tür sonuçlar elde edileceği gibi. Ancak bütün soruları cevaplaması mümkün değildir. Dolayısıyla cerrahınızla birebir konuşmanız daha iyi bilgilenmenizi sağlayacaktır.

Meme rekonstrüksiyonunda en iyi aday kimdir?

Hemen bütün mastektomi hastalarında meme rekonstrüksiyonu için tıbben bir engel olmayıp, çoğu hastalar da mastektomi ile eşzamanlı olarak rekonstrüksiyon yapılması için uygundurlar. Ancak meme rekonstrüksiyonu için en iyi aday, kanserin mastektomi sayesinde tamamen ortadan kaybolduğu hastalardır. Beklemek için bir çok sebep olabilir; örneğin, bazı hastalar başka bir cerrahi istememektedir, bir kısmı kanser teşhisini kabul etmekte zorlanırken, meme rekonstrüksiyonu seçeneklerinin düşünememektedirler. Bazı hastalara cerrahları tarafından beklemeleri tavsiye edilmiş olabilir, özellikle memenin hastanın kendi dokusu ile (flep transferi) rekonstrükte edildiği durumlarda olduğu gibi. Obesite, yüksek tansiyon ve sigara içimi gibi durumlarda da hastaların beklemeleri tavsiye edilebilir.

Bütün cerrahiler bir miktar belirsizlik ve risk içerirler

Memesini kanser sebebiyle kaybeden hemen hemen her kadında meme rekonstrüksiyonu yapılabilir. Ancak her türlü cerrahi sonrası olduğu gibi, bu ameliyattan sonra da bir takım sorunlar ortaya çıkabilir.

Cerrahinin genel problemleri olan, kanama, sıvı toplanması veya anestezi sorunları bu ameliyattan sonra da görülebilir, ancak nadirdir. Sigara içenlerde, yara iyileşmesi gecikebilir, bozulabilir veya daha fazla iz ortaya çıkabilir. Bazen bu sorunlar ikincil bir ameliyatı gerektirebilir. Eğer bir protez kullanılacak ise, nadiren iki hafta içinde bir enfeksiyon gelişme riski vardır. Bu tür bazı olgularda, protezi çıkarıp aylar sonra tekrar koymak gerekebilir.

En sık görülen problem, kapsül kontraktürü, protezin etrafındaki skar dokusunun protezi sıkıştırması ile ortaya çıkar. Böylelikle meme sertmiş hissi ortaya çıkar. Kapsül kontraktürü için bazı tedavi yöntemleri vardır; bazen de skar dokusunun alınmasını ve rahatlatılmasını veya protezin değiştirilmesini gerektirebilir.

Rekonstrüksiyonun kanser nüksü (rekürrens) üzerine bir etkisi yoktur ve radyoterapi/kemoterapiye de engel olmaz. Cerrahınız normal memeniz ve rekonstrükte edilmiş memenizde peryodik mamografilere devam etmenizi önerebilir.

Cerrahinin planlanması

Kanser teşhisinin konmasından itibaren rekonstrüksiyonu tartışmaya başlayabilirsiniz. İdeal olanı, genel cerrahınız ve plastik cerrahınızın birlikte plan yapıp ameliyata girmeleridir. Sağlık değerlendirmeniz yapıldıktan sonra, cerrahınız size yaşınız, anatomik yapınız, dokularınız ve isteklerinizi göz önüne alarak, en iyi seçenekleri verecektir. Cerrahınız bu konuda size karşı çok dürüst olmalıdır. Mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu sizin görüntünüzü düzeltebilir ve kendinize olan güveninizi arttırabilir; ancak, unutmayın, bu ameliyat sonucu sadece iyileştirebilir, mükemmelliğe ulaştırmaz. Cerrahınız ayrıca anestezi, ameliyatın yapılacağı yer ve masraflar hakkında da bilgi vermelidir.

Ameliyat için hazırlık

Onkolog doktorunuz ve plastik cerrahınız ameliyat öncesi bazı uyarılarda bulunacaklardır; örneğin, ne yiyip yememe, ilaç alma vb gibi. Ameliyat sonrası sizi eve götürecek bir yakınınızı ayarlamayı unutmayın.

Cerrahinizin yapılacağı yer

Meme rekonstrüksiyonu genellikle birkaç ameliyatı gerektirir. İlk basamak, ister mastektomi ile eşzamanlı olsun ister ikincil olarak yapılsın, genellikle hastanede yapılır. Diğer ameliyatlar ise hastanede yapılabileceği gibi, cerrahınız günlük cerrahi merkezlerinden birinde yapmayı tercih edebilir.

Anestezi

İlk ameliyat, yani meme dokusunun oluşturulması ameliyatı, genel anestezi ile yapılır. Yani, ameliyat esnasında uyursunuz. İkincil ameliyatlar ise lokal anestezi (sedasyon ile birlikte) ile yapılabilir- ameliyat esnasında uyanık olursunuz, ancak gevşek ve rahat olursunuz. Bazen bir miktar sıkıntı olabilir.

Protez tipleri

Meme protezlerinin dış kılıfında silikon tabaka vardır, içinde ise ya silikon jel veya salin adı verilen tuzlu su karışımı bulunur. İçi jel ile dolu olan protezlerin, Amerika Birleşik Devletleri’nde Food and Drug Administration (FDA), bu tür protezlerin kullanımını 2006 yılında kabul edilmiştir. Bu ise, halen doku genişletici taşıyan kadınları, mastektomi ile eşzamanlı rekonstrüksiyonu seçen hastaları ve jel ile dolu bir protez kullanılabilir. Salin ve jel ile dolu protezler ise herkesin kullanımına açıktır.

Cerrahi

Bir çok seçenek vardır ve cerrahınızla tartışmanız gerekmektedir.

Derinin genişletilmesi

En sık kullanılan teknik derinin genişletilmesi ve sonrasında protez konulmasıdır. Mastektomi sonrası derinizin ve göğüs duvarı adelenizin altına bir doku genişletici konur. Derinizin altına bir kapak mekanizması ile çalışan bir port konur ve buradan, ameliyat sonrası haftalar veya aylar boyunca, cerrahınız tuzlu su enjekte ederek doku genişleticinizi (expander) şişirir. Derinizin yeterince genişlediği anlaşıldıktan sonra, ikincil bir ameliyat ile doku genişletici çıkartılıp daha kalıcı bir protez yerleştirilir. Bazı doku genişleticiler ise kalıcı olarak bırakılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Areola (meme başı çevresindeki kahverenkli yuvarlak deri) ve meme ucu ise daha sonra yapılır. Bazı hastalarda derinin genişletilmesine ihtiyaç yoktur ve mastektomi ile beraber bir protez konabilir.

Flep rekonstrüksiyonu

Protez yöntemine alternatif olarak sırttan, karından veya kalçadan bir doku alınarak meme yapılabilir. Buna flep rekonstrüksiyonu denir. Flep cerrahisinin bir tipinde, deri, deri altı yağ tabakası ve kas dokusu orijinal yapıştığı bölgeye bir damar sapı ile bağlı kalmaya devam eder ve deri altında yapılan bir tünel yardımıyla memenin oluşturulacağı bölgeye kaydırılır. Tek başına memeyi oluşturabileceği gibi, bu dokunun altına bir protez de konabilir. Diğer tip bir flep cerrahisinde ise, doku bağlı bulunduğu karın, sırt veya kalça bölgesinden tamamen ayrılır ve damarları alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanır (serbest flep ile rekonstrüksiyon). Bu ameliyatı yapabilmek için plastik cerrahın mikrovasküler cerrahi konusunda da deneyimli olması gerekir. Çünkü, ince damarların birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen her iki cerrahi yöntem de protez metodundan daha kompleks ameliyatlardır. Hem dokunun alındığı hem de memenin yapıldığı yerlerde izler olacaktır ve iyileşme süreci protez yöntemine göre daha uzundur. Diğer yandan, kendi dokunuzla yapılan meme rekonstrüksiyonunda sonuç daha doğaldır ve silikon ile ilgili bir kaygı yoktur. Bazen de karnınızın şeklinin düzelmesi ve fazla deri ve yağlardan kurtulmanız da sizin için ayrı bir kazanç olabilir.

İkincil ameliyatlar

Meme rekonstrüksiyonunda zaman içinde birkaç ameliyat gerekir. İlk ameliyat en kompleks olanıdır; ikinci ameliyatlar daha kolaydır ve doku genişletici ile rekonstrüksiyon yöntemi seçilmişse, doku genişletci çıkartılıp bir protez konulabilir veya meme ucu ve areola rekonstrüksiyonu yapılabilir. Çoğu zaman, yeni yapılan memenin karşı taraftaki normal memeye uyum sağlaması için, normal memenin biraz küçültülmesi, kaldırılması veya büyütülmesi gerekebilir. Ancak bu ameliyatlarda da yara izlerinin oluştuğu akılda tutulmalıdır.

Ameliyat sonrası

Ameliyat sonrası ağrınız büyük ölçüde ilaç ile giderilebilir. Ameliyatınızın boyutuna göre 2 ile 5 gün içinde hastaneden taburcu olursunuz. Ameliyatta genellikle sıvıların birikmesini engelleyen drenler konabilir ve bunlar ameliyat sonrası ilk veya ikinci haftada alınırlar. Dikişler ise 7 ile 10 gün içinde alınırlar.

Normale dönmek

Mastektomi ve rekonstrüksiyon veya sadece flep rekonstrüksiyonu ameliyatından sonra normale dönmeniz 6 hafta sürebilir. Protez ameliyatında ise bu süre daha kısa olabilir. Rekonstrüksiyon ile normal duyu kazanılmaz; ancak, zaman içinde bir miktar duyu gelebilir. İzlerin çoğu zaman içinde solabilir. Ancak bu süre 1-5 yıl olabilir ve hiçbir zaman izler tamamen kaybolmaz. Rekonstrüksiyonun kalitesi yüksek olduğu müddetçe, bu izlere daha az aldırış edeceksiniz.

Egsersiz ve hareketlere ne zaman başlayacağınız konusunda cerrahınızın tavsiyelerini dinleyiniz. Genel kural olarak, 3-6 hafta arasında cinsel ilişkiden ve ağır egsersizlerden kaçınmanız iyi olabilir.

Yeni görüntünüz

Yeni memeniz diğer normal memenize göre daha sert, yuvarlak ve düz görünebilir. Mastektomi öncesi kontura sahip olmayabilir yada diğer memenize tam olarak simetrik olmayabilir. Bu farklar size belirgin gelebilir. Bir çok mastektomi hastası için, rekonstrüksiyon görüntüyü ve hayat kalitesini dramatik olarak iyileştirir.

Okumaya Devam Et

Dudak Ve Damak Yarıkları

Anne-baba akrabalığı veya çeşitli nedenlerden dolayı doğumsal olarak dudak-damak yarıklarının ülkemizde görülme sıklığı 1000 doğumda bir olarak belirlenmiştir. Bebek bu anomali ile doğduğunda aile teleş içinde olabilir. Bu bebek; “yaşayacak mı”, “nasıl nefes alacak”, “nasıl beslenecek”, “nasıl konuşacak”, “ameliyatla düzelebilecek mi”, “ameliyat olursa dudakta iz kalacak mı” sorularına cevap arayabilirler. Hemen söyleyelim, eğer bebek doğumdan itibaren bir Plastik Cerrah’ın kontrolüne girerse ve Plastik Cerrahın önerileri doğrultusunda zamanında ameliyatları yapılırsa, ileri yaşamında, tamamen normal bir birey olma ihtimali yüksektir. Ancak panik yapmadan öneriler doğrultusunda davranmak gerekir. Önce ailenin, ameliyat zamanına kadar, bebeğin beslenmesi konusunda eğitilmesi gerekir. İdeal ameliyat yaşı; dudak yarıklarında 3 ay, damak yarıklarında ise 12-18 aylar arasındadır. Ayrıca, özellikle damak yarıkları, doğumdan itibaren kulak-burun-boğaz hekiminin de kontrolü altında bulunması gerekir. Bu bebeklerde damak yarığına bağlı orta kulak iltihabı olabilir. Bu durumda, eğer müdahale edilmezse bebeğin sağır kalma ihtimali söz konusudu

Okumaya Devam Et

Deri Tümörleri

HABİS (MALİGN ) DERİ TÜMÖRLERİ ( MELANOM DIŞINDAKİ ) VE TEDAVİSİ

Deri üzerinde görülen, uzun süre iyileşmeyen yara, sertlik ve kabuklanmalar deri tümörlerinin işareti olabilir. Bu tümörlerin büyük bölümü selim tümörler olarak adlandırılan zararsız, basit kitlelerdir. Derinin pigment hücrelerinden kaynaklanan Ben ( Nevüs) ler dışında, y ağ dokusu, bağ dokusu veya kas dokusu gibi deri içindeki veya yakınındaki dokulardan kaynaklanan basit tümoral yapılar, vucütta uzun zaman yavaş büyüyerek mevcudiyetlerini sürdürürler. Bazen oluşturdukları kitle etkisi ile ağrı, hassasiyet gibi rahatsızlıklara yol açarlar. Zaman zaman, iltihaplanarak büyüyebilir, akıntıya yol açabilirler. Cerrahi olarak çıkarılarak patolojiye yollanmaları hem tanının konulmasına, hem de kitlenin tedavisi için yeterli olabilir. Ancak, deri tümörlerinin bir bölümü habis- kötü huylu deri tümörleridir. Bunların ayırıcı tanısı klinik tecrübelerle bir ölçüye kadar yapılabilir. Asıl tanı, mikroskop altında yapılan patoloji incelemesi ile mümkündür. Derinin habis tümörleri, kaynaklandıkları mikroskopik birimlere göre sınıflanırlar. En sık görülen veya en önemli deri habis tümörleri, 1. Bazal hücreli Karsinom 2. Yassı Epitel Hücreli Karsinom 3. Malign Melanom Olarak adlandırılır.
Bazal Hücreli karsinom nedir?

Derinin bazal tabakasından kaynaklanan tümörlerdir. Aslında, çok nadir durumlar dışında, vücudun başka yerlerine yayılma ( metastaz ) özellikleri yoktur. Habis veya karsinom olarak adlandırılmalarının nedeni bulundukları yerdeki çevre dokulara uzanabilmeleri ve zarar verebilmeleridir.

Bazal Hücreli Karsinomun tedavisi nedir?

En geçerli ve kabul gören tedavi, çevresinde 2- 3mm den az olmamak üzere, sağlam deri içerecek şekilde çıkarılmalarıdır. Alınan parça mutlaka, patolojik incelemeye yollanır. Tümör tipi ve tam olarak çıkarılıp çıkarılmadığı raporla belirtilir. Daha nadir olmak üzere, ameliyat olamayacak durumda olan kişilerde radyoterapi bir alternatif tedavi sağlayabilir.

Basal Hücreli karsinomdan nasıl şüpheleniriz?

Başta yüz olmak üzere, vücüdun daha çok güneş gören yerlerinde olmak üzere, deride uzun zamandır mevcut ve iyileşmeyen , ortası ülserli, kenarları kabarık, inci tanesini andıran lezyonlar Bazal Hücreli karsinomu hatırlatır. Ancak, pigmentli, deride incelme ile seyreden farklı tipleride vardır. O nedenle, uzun zamandr mecut, yavaşta olsa büyüyen ve değişikliğe ugrayan her türlü lezyonda doktora başvurmak doğru bir adımdır.

Basal Hücreli karsinomdan korkmalımıyım ?

Basal Hücreli karsinomdan korkmanıza gerek yoktur, onu ihmal etmek, büyümesine yol açmak ve tedavisinde geç kalmaktan korkmalısınız. Erken dönemde ve yeterli tedavi edilen Basal Hücreli karsinomlar nüks etmez. Özellikle, burun kanatları civarında ve nüks etmiş Basal Hücreli karsinomlar daha agresif seyredebilir.

Basal Hücreli karsinomun cerrahi tedavisi nasıldır?

Küçük lezyonların alınması çoğu zaman lokal anestezi ile mümkündür. Doku elastikiyeti uygunsa, doku alındıktan sonra bölge kenarları birleştirilerek dikilebilir. Erken dönemde, kızarık bir iz beklenir. Zamanla iz solar ve daha az dikkati çeker. Bazen, alınacak dokunun büyüklüğü veya yeri itibariyle, kenarlrı birleştirerek dikmek mümkün olmayacak veya çevre dokularda çekintiye yol açacaksa o zaman flap veya greft olarak adlandırılan doku nakilleri yapılabilir. Bu durumda lokal anestezi dışında, sedasyon ve lokal, ya da genel anestezi gündeme gelebilir.

Yassı Epitel Hücreli Karsinom nedir?

Derinin yassı epitel hücrelerinden kaynaklanan ve Basal Hücreli karsinomdan daha agresif seyredebilen , vucudun başka dokularına yayılma potansiyeli olan tümörlerdir.
Yassı Epitel Hücreli Karsinomun tedavisi nasıldır?

Cerrahi olarak tümörün , normal deridende bir miktar doku ilave ederek çıkarılması tedavinin önemli basamaklarından biridir. Erken dönemde yakalanan tümörlerde cerrahi tedavi yeterlidir. Lenf bezlerine yayılma varsa , veya evrelendirme için kenf bezlerinin araştırılması gerekiyorsa lenf bezlerine dönük bir cerrahi tedavi yapılması gerekebilir. Bazı durumlarda radyoterapi ve kemoterapi gibi ilave tedaviler yapılması gerekebilir. Cerrahi tedavinin uygulanmasının zor olduğu veya özel olarak tercih edilmediği durumlarda, tümörün temel tedavisinin de radyoterapi ile yapılması gündeme gelebilir.

Okumaya Devam Et